Uzun zamandır ara verdiğimiz Synthesizer meraklıları röportajlarına solistliğini İstanbul’un sıcaklığını büyüleyici sesi ile Kuzey Avrupa’ya taşıyan Ghosty ve Jons’u grubu aux animaux ile devam ediyoruz
1) Bi̇ze Kısaca Kendi̇ni̇zden Bahseder Mi̇si̇ni̇z?
Ghosty: Selam, ben Ghosty! DIY synthwave grubu aux animaux‘da ortak yapımcıyım. Aynı zamanda grupta vokal yapıp, baş gitar ve theremin çalıyorum. İstanbul’da doğup büyüdüm. 10 yılı aşkın süredir Stockholm’de yaşıyorum, bu süre zarfında arada bir süre Strasbourg’da da yaşadım.
Jons: Merhaba, ben Jons! aux animaux‘da ortak yapımcı ve synthesizer sorumlusuyum.
2) Müzi̇k İle İlgi̇lenmeye Nasıl Başladınız?
Ghosty: Çocukken çok kısa bir süre müzik dersleri aldım, ama aslında enstrümanlarımı çalmayı kendim öğrendim. Lise yıllarında arkadaşlarla kurduğumuz grupta önce elektro ardından bas gitar çalmaya başladım. Üniversitede kurduğumuz bi gruptan sonra İstanbul’da çeşitli bar gruplarında bas gitar çaldım. Ardından ünlü bir pop-rock şarkıcısının arkasında bas çaldım. Bu benim için verimli bir tecrübe oldu. 2 sene zarfında 250 kadar konser verdik.
İsveç’e taşındıktan sonra yeni bir hayatı oturtmak vakit aldığı için müziğe uzun bir süre ara verdim. Jons’la tanıştığımızda ortaya bir grup kurma fikri attım, o da bunu ciddiye aldı ve böylece Aralık 2015’te aux animaux kurulmuş oldu.
Jons: Çocukken klasik müzik piyano dersleri aldım ve bu beni müziğe karşı katı bakış açısından dolayı müzikten uzun bir süre soğuttu. Ghosty’le tanışana kadar uzun bir süre müzikle hiç ilgilenmedim, onun sayesinde tekrar müzikle uğraşmak için ilham buldum.
3) Şu Anda Sahi̇p Olduğunuz Synthesi̇zer’lardan Bahseder Mi̇si̇ni̇z?
Jons: Bende Roland Juno 60, Moog şub 37, and Dreadbox Erebus var. Hepsi farklı işlevlere sahipler ve hepsini de çok seviyorum. Ayrıca bir Korg volca, el yapımı bir synthesizer ve bir de Teenage engineering pocket operatör drum machine’im var. Eventide, Moog and Elektron’dan çeşitli efekt pedalları kullanıyorum.
Ghosty: Benim ana “synth”im Moog Theremini. Ayrıca evde Novation BaSs Station II, Korg Microkorg ve bir Teenage engineering Pocket Operatör’üm de var.
4) İlk Synthesi̇zer’ınız?
Ghosty: Çocukken bir Yamaha synthesizerım vardı. Yanlış hatırlamıyorsam PSR-48 olması gerek.
Jons: Hala elimde bulunan ve fazla kullanmadığım Korg Volca’m. Bazen başka projelerde kullanıyorum.
5) En Favori̇ Synthesizer’ınız?
Ghosty: Moog Voyager veya Mini Moog. Dave Smith OB-6 de ilgilimi çekiyor
Jons: Ha ha ! kalbimde bütün synthlere yer var.
6) Sahi̇p Olmadiğiniz Ama Olmak İstedi̇ği̇ni̇z Synthesi̇zer?
Jons: Korg Monopoly.
Ghosty: Vintage Oberheim Two Voice synthleri şahane.
7) Analog Mu? Di̇ji̇tal Mi?
Ghosty & Jons: İkisi de!
8) Synthesi̇zer Kahramaniniz?
Ghosty & Jons: Geoff Barrow!!!
9) En Beğendi̇ği̇ni̇z Parça, Synthesi̇zer Ri̇ff Veya Solo?
Jons: Air’in Funkadelic’in Maggot Brain yorumundaki solo.
Ghosty: Bu soruyu geçicem çünkü bir tane değil, bir sürü favorim var.
10) Projelerinizden bahseder misiniz?
Ghosty: Geçenlerde aux animaux’yla yeni single’imiz Phonophobia’yı ve müzik videosunu yayınladık. Bahar aylarında ikinci EP’miz Stockholm Synthrome’u yayınlamayı planlıyoruz. Ayrıca Stockholm, Kopenhag, Bristol ve Londra’da konserlerimiz var yakında. Birgün İstanbul’da çalmayı da çok istiyoruz.
Phonophobia’ya kadar her şeyi tamamen kendimiz yapmıştık. Bu sefer ilk defa başkalarıyla beraber çalıştık. Şarkı ve yapım yine tamamen kendimize ait. Mixi Kopenhag’da arkadaşımız Lars Villumsen yaptı ve bence şahane bir iş çıkardı. Mastering de İsveç’te Boombastic studios tarafından yapıldı.
Bunun dışında ben yakın zamanda Jüpiter-C grubundan David ile bir yan proje başlattım. David’in grubu dağıldığı sıralar ben de dark wave ve cold wave’le daha çok ilgilenmeye başladım ve o da bu tarz birşeyler yapmak istediği için beraber birşeyler yapmaya karar verdik. Şu anda Amsterdam’da yaşıyor. Ama onun arkadaşları olan (ve sonradan benim de arkadaşım olan) ve Londra, New York, Atlanta gibi farklı yerlerde ikamet eden Algıers grubundan esinlenip farklı ülkelerde de yaşasak beraber müzik yapmayı deneyebiliriz diye düşündük. Bu proje şu anda çok emekleme aşamasında ve tam olarak ne olacağını henüz bilmiyorum. Ayrıca David çıkacak aux animaux EP’sinde bir şarkıyı da remixliyor.
Bunun yanında benim Ghosty adı altında solo bir projem de mevcut. Şimdilik Soundcloud’da Norway adında kendim yazıp, kaydedip, mix ve masterını yaptığım bir şarkı var sadece. Aux animaux’da işin müzikal yani dışında booking, PR ve sosyal medya işlerini tamamen ben yürüttüğüm için bu grubun işleri oldukça vaktimi alıyor. O yüzden Ghosty şimdilik askıda ama ileride bir şeyler yapmak istersem aklımın bir köşesinde duruyor.
11) Gruptaki rol dağılımınız nasıl?
Ghosty: Çoğunluğun sandığı gibi geleneksel bir rol dağılımı yok aramızda. Yani Jons besteleri yapıyor ve söz yazıp söylüyorum gibi değil. İkimiz de hem prodüksyon hem de aranjeyle çalışıyoruz. Jons’un daha çok synth programladığı ve sözleri benim yazdığım aşikar tabii.
12) Canlı performanslarınızda theremini kullanıyorsunuz, nereden aklınıza geldi theremin kullanmak?
Ghosty: Canlı performanslarımız albüm versiyonundan biraz farklı, theremini birçok şarkıda kullanıyoruz canlı. Theremini sanırım ilk kez 11-12 sene önce bir YouTube videosunda görmüştüm, oradan bir aklıma takıldı. Sonra Jons ve ben grubu ilk kurduğumuzda ilham almak için YouTube’da canlı performans izleme maratonları yaptığımız sırada Dorit Chrysler’in Çern’deki Moog thereminiyle performansını gördüm ve ondan sonra bir theremin edinmeye karar verdim.
YouTube’da başka thereministlerin videolarını da buldum ve bunları izleyerek kendi kendime theremin çalmayı öğrendim, ardından kendime göre bir teknik geliştirdim. Thereminle hem deneysel şeyler yapmayı hem de melodiler çalmayı seviyorum. Seyirciler genelde theremine bayılıyorlar ve her konserden sonra illaki bi iki kişi gelip o çaldığın neydi, nasıl çalışıyor diye soruyor. Bir de theremin bizim janrımızda pek kullanılmadığı için bizi biraz farklı kılan birşey yapmak da hoşumuza gidiyor.
Linkler :
aux animaux Facebook
aux animaux Instagram
aux animaux Spotify
aux animaux Youtube